2025 Booker Ödülü Kısa Listesi ilan edildi

Yazın dünyasındaki en prestijli ödüllerden biri olan 2025 Booker Ödülü’nün kısa listesi açıklandı. Daha önce ödül alan bir yazarın da bulunduğu 6 kitap, bu yılki jüri tarafından 153 eser arasından seçildi.

Kısa Listeye Giren Eserler

• Flesh — David Szalay
• The Land in Winter — Andrew Miller
• The Rest of Our Lives — Ben Markovits
• Audition — Katie Kitamura
• The Loneliness of Sonia and Sunny — Kiran Desai
• Flashlight — Susan Choi

Öne Çıkan İsimler

Kısa listede öne çıkan isimlerin başında, 2006’da The Inheritance of Loss (Kayıp Miras) ile Booker kazanan Kiran Desai geliyor. Bu yılın kısa listesine ilk kez giren yazarlar ise Susan Choi, Katie Kitamura ve Ben Markovitsoldu. Daha önce adaylık yaşamış fakat ödülü kazanamayan Andrew Miller ve David Szalay da listede yer alıyor.

Jüri ve Ödül Töreni

2025 jürisinin başkanlığını, 1993 Booker Ödülü sahibi Roddy Doyle üstleniyor. Jüride ayrıca Ayọ̀bámi Adébáyọ̀, Sarah Jessica Parker, Chris Power ve Kiley Reid bulunuyor.

Kazanan eser, 10 Kasım 2025’te Londra’da yapılacak törenle açıklanacak. Ödül sahibi yazar £50,000değerinde para ödülünün yanı sıra uluslararası bir görünürlük ve geniş okur kitlesine ulaşma fırsatı elde edecek.

Flesh — David Szalay

Bu roman, genç yaşta yalnız ve içine kapanık bir çocuk olarak başlayan İstván’ın hayatını izliyor. Macaristan’daki apartman dairesinden başlayıp cezaevi, ordu, Londra’nın zengin çevreleri gibi farklı arenalara taşınan yaşamı boyunca İstván, arzularını, travmalarını, aidiyet krizlerini ve sınıfsal geçişlerini sessizce ama baskın biçimde yaşıyor.
Roman, minimalist bir üslupla kaleme alınmış; İstván’ın iç dünyasının boşlukları ve suskunlukları aracılığıyla insanın varoluşunu sorguluyor.
Temalar arasında: yabancılaşma, erkeklik ve duygusal donukluk, sınıf ve güç ilişkileri, suskunluk ve anlatılamayanlar.

The Land in Winter — Andrew Miller

1962–1963 kışındaki İngiltere’nin soğuk günlerinde, iki evli çiftin ilişkileri çözülmeye başlar. Roman, yalnızca doğanın sertliğiyle değil, evliliklerin içerdiği kırılganlıkla da yüzleşiyor.
İki çiftin dinamizmi, karşılıklı beklentiler, ihanet ve ev içi gerilimlerle sınanıyor. Savaş sonrası kuşakların yükleri ve gündelik hayatın zorlayıcılığı arka planda derinleşiyor.
Temalar arasında: aşkın donması, evlilik ve ihanet, geçmişin gölgeleri, insanın sınırları.

The Rest of Our Lives — Ben Markovits

Yazar benzerlerine göre daha sade ama etkili bir hikâye anlatıyor: New York’ta yaşayan 55 yaşındaki hukuk profesörü Tom Layward, kızı üniversiteye vardığında eşiyle dönmek yerine batıya doğru bir yolculuğa çıkar. Vikipedi
Tom’un bu kaçışı, orta yaş krizini, ilişki kopukluklarını ve kimlik sorgulamasını merkezine alıyor. Okuyucu, onun içsel çatışmalarına ve ilişkilerinin kırılganlığına tanık oluyor.
Temalar arasında: evlilik ve sadakatsizlik, bireyin yalnızlığı, kimlik ve dönüşüm.

Audition — Katie Kitamura

Bu roman, etkileyici bir biçimde labirentsel bir yapı sunuyor: Başarılı bir aktriste, Manhattan’da yapılan bir öğle yemeğinde genç bir adam ortaya çıkar. Kim olduğu belirsizdir — bazen annesi, bazen oğlu olduğuna dair iddialar yükselir.
Roman, kim olduğumuz ve bize söylenene ne kadar inanabileceğimiz üzerine düşündürüyor. Rol ile gerçek, anne-çocuk dinamikleri, performans ve kimlik iç içe geçiyor.
Temalar: kimlik oyunu, aile bağları, güven ve şüphe, metin içinde metin (yazma/performansın doğası).

The Loneliness of Sonia and Sunny — Kiran Desai

Kısa listeye giren eserler arasında daha önce Booker ödülü kazanmış tek yazarın eseri bu roman. Desai, yaklaşık yirmi yıl aradan sonra dönüş yapan bu romanında, Sonia ve Sunny adlı iki Hint kökenli göçmen yazarın aşkını, kimliklerini ve yalnızlıklarını anlatıyor.
Sonia ve Sunny’nin yolları, büyüme döneminden yetişkinliğe, Amerika ve Hindistan arasında gidip gelerek kesişiyor. Roman aynı zamanda edebi kimlik, göç ve aidiyet meselelerini de derinlemesine işliyor.
Temalar: yalnızlık, kimlik ve diaspora, aşk ve alışveriş, sanatın yükü ve beklentileri.

Flashlight — Susan Choi

Bu roman, bir ailenin geçmişi, kayboluşu ve kimlik arayışı üzerine çok katmanlı bir öykü sunuyor. On yaşındaki Louisa ve babası Serk, Japon sahilinde gece yürüyüşe çıkarlar. Louisa sahile vurmuş halde bulunur ama babası ortadan kaybolmuştur — sular altında mı kaldı, yoksa başka bir kader mi yaşadı?
Roman, Japonya, Kore, Amerika ve Kuzey Kore arasında zaman ve mekân atlamalarıyla ilerliyor; kimlik, sessizlik, hafıza ve kayıp temalarını örüyor.
Temalar: göç ve kimlik kırılması, aile sırları, yokluk ve suskunluk, tarih ve kişisel öykülerin kesişimi.